ANKA KUŞU

Mitolojik bir unsur olan , adı efsanelerde geçen ve Türk mitolojisinde Zümrüdüanka diye bahsedilen Anka kuşunun anlamını biliyormusunuz ?Zümrüdüanka Kuşunun efsanesi kültürden kültüre değişiklik göstermektedir. Her bir hikayesi insanlara başka bir anlam verir. Zümrüdü Anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru dallarından bir yuva yapar ve hiçbir zaman ne olduğu anlaşılmayan bir yapışkanla yuvayı sıvar, yuvanın içinde ölümü beklermiş. Ta ki güneş bütün görkemiyle ortaya çıkıp, kuru dalları yakıncaya kadar… Oluşturduğu yuvada yanıp öldükten sonra küllerinden yeniden doğarmış. Bu hikayesi bizlere yeniden doğuşu , yıkılmamayı aşılar.

En çok bilinen bir diğer hikayesi ise Zümrüdü Anka kuşuna ulaşabilmenin zorluklarının anlatıldığı hikayedir. Zümrüdü Anka kuşu yuvası, etekleri bulutların üstünde olan, görkemli Kaf Dağı’nın tepesindedir. Oraya ulaşmak için, yedi dipsiz vadiyi geçmek gerekmektedir. Bu vadiler ; irade , aşk, cehalet, yalnızlık, dedikodu ,inançsızlık ve ben vadisidir. Bu vadilere kapılan kuşlar dağa ulaşamamıştır. İradesine hakim olan, körü körüne bağlanmayan, düşünen, kendini geliştiren, kendine ve başaracağına inanan, hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini bilen, yalnız olmayı tercih etmeyen, dedikodu yapmayan ve en önemlisi egosunu eğiten kuşlar dağa ulaşmıştır.

İnsanlar Zümrüdü Anka kuşunun simgesini bu hikayelerinden etkilenerek evlerinde ve bedenlerinde aksesuar , dövme vs. olarak kullanmaktadırlar. Çok eski bir efsane olmasına rağmen bugünlere kadar ulaşmıştır. Adı çoğu dizi ve filme konu olmuştur. Bende küllerinden yeniden doğma hikayesini hayatımda motto olarak kullanıyorum.